STEM

Nisan 10, 2020 Guvanç Yazgulyyev 0 Yorumlar

STEM
Son zamanlarda oldukça sık duyulan STEM eğitim sistemi nedir ve neden önemlidir?
STEM, Science, Technology, Engineering ve Math’in (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) kısaltılması olan bir kelimedir.
STEM eğitiminin amaçları genel olarak aşağıdakiler söylenebilir.
   1. STEM okuryazarlığına sahip kişilerden oluşan iş gücü üretmek,
   2. STEM alanındaki mevcut işlerini devam ettirebilmek,
   3. Ülkeler için ekonomik avantaj sağlayacak yenilikler üretebilmek,
   4. Gelecekteki iş alanlarında yeterli olabilmek. 
     STEM eğitim sistemi teknik olarak ülkemizde ilkokul çağından beridir uygulanmaktadır. Ancak 2011 yılından itibaren ABD’den yayılan popüler bir eğitim sistemi olarak ismi STEM olarak devşirilmiş olup, Dünya’da birçok okulda (ülkemizde ’de aynı isimle eğitim sistemini uygulayan okullar mevcuttur) uygulanmaya başlamış bir eğitim sistemidir. STEM yaklaşımı öğrencinin aktif katılımının sağlandığı, disiplinler arası ve uygulamaya yönelik eğitim modelini ifade ettiğinden okul öncesi eğitimde yer alması kaçınılmazdır.
     Bu çalışmanın genel amacı, okul öncesinde STEM yaklaşımının uygulanabilirliğini ve etkililiğini araştırmaktır. Üç aşamalı olarak gerçekleştirilen çalışmada ilk olarak okul öncesinde STEM uygulaması için gerekli olan fiziksel kapasite ve öğretmen özellikleri boyutunda bağlamın nasıl olması gerektiği araştırılmıştır. İkinci aşamada, okul öncesinde STEM uygulanabilmesi için eğitici eğitim programı geliştirilmesi, uygulanması ve uygulamada ortaya çıkan sorunlar ile bu sorunların çözümüne odaklanılmıştır. Üçüncü aşamada, okul öncesi öğretmenlerinin STEM etkinlikleri geliştirme, gerçek sınıf ortamlarında uygulama ve süreç yönetme becerileri araştırılmıştır. Araştırmada eylem araştırmasının teknik/bilimsel/işbirlikçi modeli temel alınmıştır.
     Araştırmada veri toplama araçları olarak, uygulama okulu yıllık ve aylık planları, eğitim alanı ortam fotoğrafları, öğretmenlerin özgeçmişleri, öğretmenler tarafından geliştirilen STEM etkinlikleri, öğretmenlerle gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmeler, bilgi temelli hayat problemi (BTHP) rubriği, STEM ders planı rubriği, öğretmenlere yönelik başarı testi, STEM eğitici eğitimi değerlendirme anketi, bilişsel süreç: mühendislik rubriği, sosyal ürün genel rubriği, sosyal ürün: takım çalışması rubriği, yarı yapılandırılmış gözlem formu, öğretmen günlükleri şeklinde farklı nitel ve nicel veri toplama araçlarından yararlanılmıştır.
     Nitel veri toplama araçlarından elde edilen veriler bet imsel ve içerik analizine tabi tutulurken, nicel veri toplama araçlarından elde edilen veriler SPSS 23.0 Paket Programı üzerinden aritmetik ortalama, standart sapma, frekans ve yüzde hesaplamalarıyla birlikte Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi ve Friedman Testi kullanılarak analiz edilmiştir.
     Buna ek olarak, sınıf içi STEM etkinlik uygulamalarının okul öncesi dönemdeki çocukların sosyal ürün ortaya koyma, sosyal ürün takım çalışması, sosyal ürün sunum ve bilişsel süreç mühendislik becerileri üzerinde pozitif yönde kalıcı bir etki meydana getirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak, STEM yaklaşımının okul öncesinde uygulanabileceği ve etkili olabileceği söylenebilir. Araştırma kapsamında, araştırmacılara, politika geliştiricilere ve uygulayıcılara yönelik öneriler getirilmiştir.
     Anahtar Kelimeler: STEM, okul öncesinde STEM, okul öncesi, STEM yaklaşımı,
Eylem araştırması.
STEM YAKLAŞIMI İLE İLGİLİ GENEL ÖZELLİKLER
     Bu kısımda STEM yaklaşımına ilişkin genel özellikler verildikten sonra, STEM yaklaşımı ve 21.yy becerileri arasındaki ilişki, STEM yaklaşımının amacı ve önemi, STEM yaklaşımının temelleri ve STEM yaklaşımları hakkında bilgi verilmiştir.
 STEM ve 21. Yüzyıl Becerileri
     Teknoloji alanındaki hızlı değişim ve gelişim yaşamakta olduğumuz dönemi bilgi çağı haline getirmiş ve yenilikçi iş gücüne yönelik duyulan ihtiyaç her geçen gün artış göstermiştir (MEB, 2016; Çorlu, 2013). Bununla birlikte 21. yüzyılda ülkelerin ekonomilerini teknoloji alanında yapmış oldukları yenilikler büyük ölçüde etkilemektedir (International Technology Education Association [ITEA], 2007). Ekonomileri bu derece etkileyen bu durum fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında faaliyet gösteren çalışma alanlarının önemini açıkça göstermektedir (Ercan, 2014). Bu çalışma alanlarında faaliyet gösterecek nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulmuştur. 21. Yüzyıl eleştirel, yaratıcı, analitik düşünen, gerçek yaşamdan gelen bilgi temelli problemleri çözebilen, girişimci, araştıran, sorgulayan gibi becerilere sahip birer birey olmayı gerektirmektedir.
     ü  “Öğrenme ve Yenilik Becerileri:
    ·         Yaratıcılık ve Yenilik,  İletişim,
    ·         İletişim,
    ·         Kritik düşünme ve Problem Çözme Becerileri,
    ·         İş birliği.
     ü  Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri:
    ·         Bilgi Okuryazarlığı,
    ·          Medya Okuryazarlığı,
    ·          Teknoloji Okuryazarlığı
     ü  Yaşam ve Kariyer Becerileri:
    ·         Esneklik ve Uyum,
    ·         Girişkenlik ve Özyönetim,
    ·         Üretkenlik ve Yükümlülük,
    ·         Sosyal ve Kültürlerarası Beceriler,
    ·         Liderlik ve Sorumluluk” becerileri olduğunu belirtmektedir.
STEM ALANLARI
Fen Bilimleri: Fen bilimleri; fizik, kimya ve biyoloji gibi farklı disiplinlerle ilişkili gerçek yaşam çalışmalarının yanı sıra bu disiplinlerle ilgili olguların, prensiplerin, kavramların uygulanması anlamına gelir. Fen okuryazarlığı ise, bireysel kararlar vermek, kültür ve toplum işlerine katkıda bulunmak ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için gerekli bilim ile ilgili terimlerin ve işlemlerin anlaşılmasıdır. Bunun yansıra fen bilimleri, bilimsel çalışma yöntemlerini kullanarak, hayattaki bilimi ve bilimsel çalışmalara katkı sağlamayı amaçlar.

Teknoloji: Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı, teknolojiyi, söz konusu kaynakların dışında ürünler geliştirmek için bilginin kullanımı olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle, teknolojik okuryazarlık, teknolojinin, toplumun yarattığı ve etkilediği yolun yarattığı etkiyi anlama yeteneği ile birleşerek problemleri çözmek veya hedeflere ulaşmak için gerekli ilke ve stratejileri ile teknolojiyi istihdam etme, kavrama ve değerlendirme becerisi olarak tanımlanmaktadır. (International Technology Education Association, 2007).

Matematik: Matematik; figürlerin, sayıların ve niceliklerin tanımlanmasını, tamamlanmasını ve uygulanmasını gerektiren ve matematiğin özel, meslek ve sosyal yaşamda üretken, bilinçli ve aktif bir birey olarak bilinçli kararlar vermeyi gerektiren bir bilim dalıdır (OECD, 2006). Matematik Öğretmenleri Ulusal Konseyi'nin [National Council of Teachers of Mathematics] tanımına göre (2000) matematik okuryazarlığı, okuma, dinleme, yaratıcı düşünme ve problemlere ve çözümlere dayalı olarak ilerlemeyi ve derinlemesine bir matematik anlayışına sahip iletişim kurabilme yeteneğine sahip olmayı gerektirmektedir.

Türkiye’de STEM
     Alan yazın ve uygulamalar incelendiğinde STEM yaklaşımının ülkemizde FeTeMM ve BilTeMM isimleriyle kullanıldığını görmekteyiz. Sencer Çorlu ve arkadaşları STEM yaklaşımının FeTeMM olarak ifade edilmesinin daha doğru olacağını ifade etmişlerdir (Adıgüzel, Ayar, Çorlu ve Özel, 2012). ODTÜ merkezli açılan STEM merkezinin adının BilTeMM olmasında İngilizce “Science” kelimesinin Türkçe karşılığı olan “Bilim” kelimesinin kullanılması ve Yıldırım ve Altun’un (2014) görüşü yatmaktadır. Türkiye’de yürütülen STEM alanındaki çalışmaların bir kısmı;
          1.BAUSTEM Bütünleşik Öğretmenlik Projesi
          2.STEM: Lider Öğretmen Mesleki Gelişim Programı
          3.TÜSİAD STEM Kiti Programı
          4.STEM Merkezi Destek Programı
          5.Genç STEM Araştırmacı ve Uygulayıcıları Programı
          6.ErkenSTEM Müfredat Geliştirme Programı
          7.İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı STEM Merkezleri
          8.ODTÜ STEM Merkezi
          9.İstanbul Aydın Üniversitesi STEM Lab
Türkiye’de yürütülmekte olan yukarıda belirtilen çalışmalarda araştırmanın merkezinde bulunan BAUSTEM bütünleşik öğretmenlik projesi ve erkenSTEM müfredat geliştirme programına değinilecektir.
BAUSTEM Bütünleşik Öğretmenlik Projesi: “STEM: Bütünleşik öğretmenlik çerçevesi, STEM-FeTeMM eğitimi uygulayıcısı öğretmenler, öğretmen eğitimcileri ve araştırmacıları için farklı bilgi ve veri kaynaklarına dayanarak geliştirilmiş öğretime yönelik kuramsal bir yol haritasıdır.
1. Çalışma Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik İlkeleri
 Eşitlik
 İlgililik
 Disiplinler arasılık
 Alanda derinlik
2. Çalışma Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik Çıktıları
 Bilgi toplumuna katkı
 Mesleki öğrenme topluluğuna katkı
 Esnek müfredat oluşturulmasına katkı
 Kuram ve uygulama bütünlüğüne katkı
3. Çalışma Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik Bilişsel Süreç Yöntemleri
 Bilimsel sorgulama
 Proje-tabanlı öğrenme
 Hesaplamalı düşünme
 Matematiksel modelleme
4. Çalışma Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik Kapsam ve Düzeni
 Fen dersleri müfredatı
 Teknoloji dersleri müfredatı
 Mühendislik dersi müfredatı
 Matematik dersi müfredatı


     Bilgi temelli hayat probleminden kasıt gerçek yaşamdan gelen, birden çok değişkeni içeren,
21.yüzyıl bağlamında süreç ve ürün birlikteliğinin birlikte ele alındığı problem türü olduğu belirtilmektedir.

     BAUSTEM bütünleşik öğretmenlik projesinde takip edilen diğer bir durum ise STEM çengisidir. Bu terim çember ve çizgi kelimelerinin bir arada kullanılması ile ortaya çıkmıştır. STEM çengisi, BTHP ile başlayan, bilgi edinme, fikir geliştirme ve sınırlamaların ele alındığı, ürün geliştirme aşamalarının bulunduğu, geliştirilen ürünün test edildiği ve paylaşıldığı bir süreci temsil etmektedir. Bununla birlikte daha öncede belirtildiği üzere bilgi temelli hayat problemlerinde; gerçek yaşamdan gelen bir duruma çözüm aranması, birden çok değişkeni içermesi, 21.yüzyıl bağlamında süreç ve ürün birlikteliğinin birlikte ele alınması gerektiği belirtilmektedir.
Okul Öncesinde STEM Yaklaşımı Alanları: 
     Okul öncesi seviyeden ilkokul 4.sınıf sonuna kadar olan uygulamaları içeren erken STEM yaklaşımı diğer yaş grupları için uygulanan STEM eğitimlerinden belli noktalarda farklılık arz etmektedir. STEM eğitiminde yer alan fen, teknoloji, mühendislik ve matematik henüz okuma ve yazma, matematiksel düşünme, teknoloji kullanımı gibi üst düzey bilgi ve becerilere sahip olmayan bu 4-10 yaş arası bireyler için farklı anlamlar taşımaktadır. Bu yaş grubu için;
Teknoloji
     Teknoloji, kullanmış olduğumuz araçlar için sadece süslü bir kelimedir. Yetişkinler, teknolojiyi kameralar ve bilgisayarlar gibi dijital araçlar veya fabrikalardaki gelişmiş makineler olarak düşünmeye eğilimlidir. Ancak bu yaş grubu için boya kalemleri, cetveller, büyüteçler, makaslar, fermuarlar ve oyuncaklar teknolojiyi ifade etmektedir.
Mühendislik
     Mühendislik bir problemi tanımlamakla başlar, sonra çözümler hakkında düşünmeye ve onları deneme ile devam eder. Güçlü bir temelin nasıl yapılacağına karar vermeleri, en sağlam köprüyü inşa etmek için düşünmeleri, bitkinin gelişi evrelerinin algoritmalarını çizmeleri bu yaş grubu için birer mühendislik tasarım ve yaklaşımıdır.
Sanat
     Sanat, çocuklara yaratıcı ve yaratıcı yollarla STEM kavramlarını gösterme, müzik ve dans yoluyla dünya hakkında fikirlerini ifade etme, betimleyici dil ile iletişim kurma, boya kalemleri veya işaretleyicilerle fikirleri gösterme, grafik oluşturma ve modeller oluşturma fırsatı verir.
Matematik
     Matematik saymaktan çok daha fazlasıdır. Matematiksel düşünme; karşılaştırma, sıralama, kalıplarla çalışma ve şekilleri tanımlamayı içerir. Dil, matematikte büyük bir rol oynar. Örneğin; daha büyük, daha küçük, daha yüksek, daha aşağı, daha uzak ve yakın gibi karşılaştırma sözcüklerini kullandığımızda matematiksel olarak işlemler yapmış oluruz.
Fen
     Fen, merak ve merak duygusunu beslemekle ilgilidir. Araştırmayı denemek, sorgulamaya teşvik etmek ve “Neden bu şekilde düşünüyorsunuz?” gibi sorular sormak ve dolayısıyla olayların nedenini araştırmak fen boyutunu belirlemektedir. Erken çocukluk döneminde fen, gölgeleri oluşturan nedenin ne olduğu, bitkilerin nasıl büyüdüğü, buzun nasıl eridiği, farklı hayvanların yaşam şekilleri ve neleri yediği gibi günlük deneyimlerle ilgilidir.
     Bununla birlikte çocukların neden-sonuç ilişkilerine olan hayranlığı, görünüşte sonsuz sayıdaki “neden” sorularında açık bir şekilde görülmektedir. Aslında, araştırmacılar okul öncesi çocukların saatte ortalama 76 adet sorduğunu belirtiyorlar (Chouinard, Harris ve Maratsos, 2007). Çocuklar nesneleri kavradıktan sonra, yüksek sandalyelerinden bir kaşık düşürmeyi veya gürültü yapıp yapmadığını görmek için oyuncak çalmayı deneyebilirler. Daha önceleri psikologlar küçük
çocukların “ön-nedensel” olduğuna, yani mantıklı olmadığına inanıyorlardı. Ancak ünlü gelişim psikoloğu Jean Piaget (1929) tarafından önerilen bilişsel gelişim teorisinde bunun doğru olmadığı gösterildi. Bununla birlikte, son 30 yılda sağlam bir deneysel araştırma kuruluşu, bebeklik döneminde başlayan çocukların, bilim adamları gibi etraflarındaki dünya hakkında sezgisel teoriler geliştirdiğini ve test ettiğini göstermektedir.




0 yorum: