STEM
STEM
Son zamanlarda oldukça sık duyulan STEM eğitim
sistemi nedir ve neden önemlidir?
STEM, Science, Technology, Engineering ve
Math’in (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) kısaltılması olan bir
kelimedir.
STEM eğitiminin amaçları genel olarak
aşağıdakiler söylenebilir.
1. STEM okuryazarlığına sahip
kişilerden oluşan iş gücü üretmek,
2. STEM alanındaki mevcut işlerini
devam ettirebilmek,
3. Ülkeler için ekonomik avantaj
sağlayacak yenilikler üretebilmek,
4. Gelecekteki iş alanlarında yeterli olabilmek.
STEM eğitim sistemi teknik olarak ülkemizde
ilkokul çağından beridir uygulanmaktadır. Ancak 2011 yılından itibaren ABD’den
yayılan popüler bir eğitim sistemi olarak ismi STEM olarak devşirilmiş olup,
Dünya’da birçok okulda (ülkemizde ’de aynı isimle eğitim sistemini uygulayan
okullar mevcuttur) uygulanmaya başlamış bir eğitim sistemidir. STEM yaklaşımı
öğrencinin aktif katılımının sağlandığı, disiplinler arası ve uygulamaya
yönelik eğitim modelini ifade ettiğinden okul öncesi eğitimde yer alması
kaçınılmazdır.
Bu çalışmanın genel amacı, okul öncesinde
STEM yaklaşımının uygulanabilirliğini ve etkililiğini araştırmaktır. Üç aşamalı olarak
gerçekleştirilen çalışmada ilk olarak okul öncesinde STEM uygulaması için
gerekli olan fiziksel kapasite ve öğretmen özellikleri boyutunda bağlamın nasıl
olması gerektiği araştırılmıştır. İkinci aşamada, okul öncesinde STEM
uygulanabilmesi için eğitici eğitim programı geliştirilmesi, uygulanması ve
uygulamada ortaya çıkan sorunlar ile bu sorunların çözümüne odaklanılmıştır. Üçüncü
aşamada, okul öncesi öğretmenlerinin STEM etkinlikleri geliştirme, gerçek sınıf
ortamlarında uygulama ve süreç yönetme becerileri araştırılmıştır. Araştırmada
eylem araştırmasının teknik/bilimsel/işbirlikçi modeli temel alınmıştır.
Araştırmada
veri toplama araçları olarak, uygulama okulu yıllık ve aylık planları, eğitim
alanı ortam fotoğrafları, öğretmenlerin özgeçmişleri, öğretmenler tarafından
geliştirilen STEM etkinlikleri, öğretmenlerle gerçekleştirilen yarı
yapılandırılmış görüşmeler, bilgi temelli hayat problemi (BTHP) rubriği, STEM
ders planı rubriği, öğretmenlere yönelik başarı testi, STEM eğitici eğitimi
değerlendirme anketi, bilişsel süreç: mühendislik rubriği, sosyal ürün genel
rubriği, sosyal ürün: takım çalışması rubriği, yarı yapılandırılmış gözlem
formu, öğretmen günlükleri şeklinde farklı nitel ve nicel veri toplama
araçlarından yararlanılmıştır.
Nitel veri
toplama araçlarından elde edilen veriler bet imsel ve içerik analizine tabi
tutulurken, nicel veri toplama araçlarından elde edilen veriler SPSS 23.0 Paket
Programı üzerinden aritmetik ortalama, standart sapma, frekans ve yüzde hesaplamalarıyla
birlikte Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi ve Friedman Testi kullanılarak analiz
edilmiştir.
Buna ek
olarak, sınıf içi STEM etkinlik uygulamalarının okul öncesi dönemdeki
çocukların sosyal ürün ortaya koyma, sosyal ürün takım çalışması, sosyal ürün
sunum ve bilişsel süreç mühendislik becerileri üzerinde pozitif yönde kalıcı
bir etki meydana getirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak, STEM yaklaşımının
okul öncesinde uygulanabileceği ve etkili olabileceği söylenebilir. Araştırma
kapsamında, araştırmacılara, politika geliştiricilere ve uygulayıcılara yönelik
öneriler getirilmiştir.
Anahtar
Kelimeler: STEM, okul öncesinde STEM, okul
öncesi, STEM yaklaşımı,
Eylem
araştırması.
STEM YAKLAŞIMI İLE İLGİLİ GENEL ÖZELLİKLER
Bu kısımda
STEM yaklaşımına ilişkin genel özellikler verildikten sonra, STEM yaklaşımı ve
21.yy becerileri arasındaki ilişki, STEM yaklaşımının amacı ve önemi, STEM
yaklaşımının temelleri ve STEM yaklaşımları hakkında bilgi verilmiştir.
Teknoloji
alanındaki hızlı değişim ve gelişim yaşamakta olduğumuz dönemi bilgi çağı
haline getirmiş ve yenilikçi iş gücüne yönelik duyulan ihtiyaç her geçen gün
artış göstermiştir (MEB, 2016; Çorlu, 2013). Bununla birlikte 21. yüzyılda
ülkelerin ekonomilerini teknoloji alanında yapmış oldukları yenilikler büyük
ölçüde etkilemektedir (International Technology Education Association [ITEA],
2007). Ekonomileri bu derece etkileyen bu durum fen, teknoloji, mühendislik ve
matematik alanlarında faaliyet gösteren çalışma alanlarının önemini açıkça
göstermektedir (Ercan, 2014). Bu çalışma alanlarında faaliyet gösterecek
nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulmuştur. 21. Yüzyıl eleştirel, yaratıcı,
analitik düşünen, gerçek yaşamdan gelen bilgi temelli problemleri çözebilen,
girişimci, araştıran, sorgulayan gibi becerilere sahip birer birey olmayı gerektirmektedir.
ü “Öğrenme ve Yenilik Becerileri:
·
Yaratıcılık ve Yenilik, İletişim,
·
İletişim,
·
Kritik düşünme ve Problem Çözme
Becerileri,
·
İş birliği.
ü Bilgi, Medya ve Teknoloji
Becerileri:
·
Bilgi Okuryazarlığı,
·
Medya Okuryazarlığı,
·
Teknoloji Okuryazarlığı
ü Yaşam ve Kariyer Becerileri:
·
Esneklik ve Uyum,
·
Girişkenlik ve Özyönetim,
·
Üretkenlik ve Yükümlülük,
·
Sosyal ve Kültürlerarası Beceriler,
·
Liderlik ve Sorumluluk” becerileri
olduğunu belirtmektedir.
STEM ALANLARI
Fen
Bilimleri: Fen bilimleri; fizik, kimya ve biyoloji
gibi farklı disiplinlerle ilişkili gerçek yaşam çalışmalarının yanı sıra bu
disiplinlerle ilgili olguların, prensiplerin, kavramların uygulanması anlamına
gelir. Fen okuryazarlığı ise, bireysel kararlar vermek, kültür ve toplum
işlerine katkıda bulunmak ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için gerekli bilim
ile ilgili terimlerin ve işlemlerin anlaşılmasıdır. Bunun yansıra fen
bilimleri, bilimsel çalışma yöntemlerini kullanarak, hayattaki bilimi ve
bilimsel çalışmalara katkı sağlamayı amaçlar.
Teknoloji:
Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı, teknolojiyi, söz konusu kaynakların
dışında ürünler geliştirmek için bilginin kullanımı olarak tanımlamaktadır. Bu
nedenle, teknolojik okuryazarlık, teknolojinin, toplumun yarattığı ve
etkilediği yolun yarattığı etkiyi anlama yeteneği ile birleşerek problemleri çözmek
veya hedeflere ulaşmak için gerekli ilke ve stratejileri ile teknolojiyi
istihdam etme, kavrama ve değerlendirme becerisi olarak tanımlanmaktadır.
(International Technology Education Association, 2007).
Matematik:
Matematik; figürlerin, sayıların ve niceliklerin tanımlanmasını, tamamlanmasını
ve uygulanmasını gerektiren ve matematiğin özel, meslek ve sosyal yaşamda
üretken, bilinçli ve aktif bir birey olarak bilinçli kararlar vermeyi
gerektiren bir bilim dalıdır (OECD, 2006). Matematik Öğretmenleri Ulusal
Konseyi'nin [National Council of Teachers of Mathematics] tanımına göre (2000)
matematik okuryazarlığı, okuma, dinleme, yaratıcı düşünme ve problemlere ve
çözümlere dayalı olarak ilerlemeyi ve derinlemesine bir matematik anlayışına
sahip iletişim kurabilme yeteneğine sahip olmayı gerektirmektedir.
Türkiye’de
STEM
Alan yazın
ve uygulamalar incelendiğinde STEM yaklaşımının ülkemizde FeTeMM ve BilTeMM
isimleriyle kullanıldığını görmekteyiz. Sencer Çorlu ve arkadaşları STEM
yaklaşımının FeTeMM olarak ifade edilmesinin daha doğru olacağını ifade
etmişlerdir (Adıgüzel, Ayar, Çorlu ve Özel, 2012). ODTÜ merkezli açılan STEM
merkezinin adının BilTeMM olmasında İngilizce “Science” kelimesinin Türkçe
karşılığı olan “Bilim” kelimesinin kullanılması ve Yıldırım ve Altun’un (2014) görüşü
yatmaktadır. Türkiye’de yürütülen STEM alanındaki çalışmaların bir kısmı;
1.BAUSTEM Bütünleşik Öğretmenlik
Projesi
2.STEM: Lider Öğretmen Mesleki Gelişim
Programı
3.TÜSİAD STEM Kiti Programı
4.STEM Merkezi Destek Programı
5.Genç STEM Araştırmacı ve
Uygulayıcıları Programı
6.ErkenSTEM Müfredat Geliştirme
Programı
7.İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı
STEM Merkezleri
8.ODTÜ STEM Merkezi
9.İstanbul Aydın Üniversitesi STEM Lab
Türkiye’de
yürütülmekte olan yukarıda belirtilen çalışmalarda araştırmanın merkezinde
bulunan BAUSTEM bütünleşik öğretmenlik projesi ve erkenSTEM müfredat geliştirme
programına değinilecektir.
BAUSTEM
Bütünleşik Öğretmenlik Projesi: “STEM: Bütünleşik öğretmenlik
çerçevesi, STEM-FeTeMM eğitimi uygulayıcısı öğretmenler, öğretmen eğitimcileri
ve araştırmacıları için farklı bilgi ve veri kaynaklarına dayanarak
geliştirilmiş öğretime yönelik kuramsal bir yol haritasıdır.
1. Çalışma
Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik İlkeleri
Eşitlik
İlgililik
Disiplinler arasılık
Alanda
derinlik
2. Çalışma
Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik Çıktıları
Bilgi
toplumuna katkı
Mesleki
öğrenme topluluğuna katkı
Esnek
müfredat oluşturulmasına katkı
Kuram ve
uygulama bütünlüğüne katkı
3. Çalışma
Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik Bilişsel Süreç Yöntemleri
Bilimsel
sorgulama
Proje-tabanlı öğrenme
Hesaplamalı düşünme
Matematiksel modelleme
4. Çalışma
Alanı: Bütünleşik Öğretmenlik Kapsam ve Düzeni
Fen
dersleri müfredatı
Teknoloji
dersleri müfredatı
Mühendislik dersi müfredatı
Matematik
dersi müfredatı
Bilgi temelli
hayat probleminden kasıt gerçek yaşamdan gelen, birden çok değişkeni içeren,
21.yüzyıl
bağlamında süreç ve ürün birlikteliğinin birlikte ele alındığı problem türü olduğu
belirtilmektedir.
BAUSTEM
bütünleşik öğretmenlik projesinde takip edilen diğer bir durum ise STEM
çengisidir. Bu terim çember ve çizgi kelimelerinin bir arada kullanılması ile
ortaya çıkmıştır. STEM çengisi, BTHP ile başlayan, bilgi edinme, fikir
geliştirme ve sınırlamaların ele alındığı, ürün geliştirme aşamalarının
bulunduğu, geliştirilen ürünün test edildiği ve paylaşıldığı bir süreci temsil
etmektedir. Bununla birlikte daha öncede belirtildiği üzere bilgi temelli hayat
problemlerinde; gerçek yaşamdan gelen bir duruma çözüm aranması, birden çok
değişkeni içermesi, 21.yüzyıl bağlamında süreç ve ürün birlikteliğinin birlikte
ele alınması gerektiği belirtilmektedir.
Okul
Öncesinde STEM Yaklaşımı Alanları:
Okul öncesi seviyeden
ilkokul 4.sınıf sonuna kadar olan uygulamaları içeren erken STEM yaklaşımı
diğer yaş grupları için uygulanan STEM eğitimlerinden belli noktalarda
farklılık arz etmektedir. STEM eğitiminde yer alan fen, teknoloji, mühendislik
ve matematik henüz okuma ve yazma, matematiksel düşünme, teknoloji kullanımı
gibi üst düzey bilgi ve becerilere sahip olmayan bu 4-10 yaş arası bireyler için
farklı anlamlar taşımaktadır. Bu yaş grubu için;
Teknoloji
Teknoloji,
kullanmış olduğumuz araçlar için sadece süslü bir kelimedir. Yetişkinler,
teknolojiyi kameralar ve bilgisayarlar gibi dijital araçlar veya fabrikalardaki
gelişmiş makineler olarak düşünmeye eğilimlidir. Ancak bu yaş grubu için boya
kalemleri, cetveller, büyüteçler, makaslar, fermuarlar ve oyuncaklar teknolojiyi
ifade etmektedir.
Mühendislik
Mühendislik
bir problemi tanımlamakla başlar, sonra çözümler hakkında düşünmeye ve onları
deneme ile devam eder. Güçlü bir temelin nasıl yapılacağına karar vermeleri, en
sağlam köprüyü inşa etmek için düşünmeleri, bitkinin gelişi evrelerinin
algoritmalarını çizmeleri bu yaş grubu için birer mühendislik tasarım ve yaklaşımıdır.
Sanat
Sanat,
çocuklara yaratıcı ve yaratıcı yollarla STEM kavramlarını gösterme, müzik ve
dans yoluyla dünya hakkında fikirlerini ifade etme, betimleyici dil ile
iletişim kurma, boya kalemleri veya işaretleyicilerle fikirleri gösterme,
grafik oluşturma ve modeller oluşturma fırsatı verir.
Matematik
Matematik
saymaktan çok daha fazlasıdır. Matematiksel düşünme; karşılaştırma, sıralama,
kalıplarla çalışma ve şekilleri tanımlamayı içerir. Dil, matematikte büyük bir
rol oynar. Örneğin; daha büyük, daha küçük, daha yüksek, daha aşağı, daha uzak
ve yakın gibi karşılaştırma sözcüklerini kullandığımızda matematiksel olarak
işlemler yapmış oluruz.
Fen
Fen, merak
ve merak duygusunu beslemekle ilgilidir. Araştırmayı denemek, sorgulamaya
teşvik etmek ve “Neden bu şekilde düşünüyorsunuz?” gibi sorular sormak ve
dolayısıyla olayların nedenini araştırmak fen boyutunu belirlemektedir. Erken
çocukluk döneminde fen, gölgeleri oluşturan nedenin ne olduğu, bitkilerin nasıl
büyüdüğü, buzun nasıl eridiği, farklı hayvanların yaşam şekilleri ve neleri
yediği gibi günlük deneyimlerle ilgilidir.
Bununla
birlikte çocukların neden-sonuç ilişkilerine olan hayranlığı, görünüşte sonsuz
sayıdaki “neden” sorularında açık bir şekilde görülmektedir. Aslında,
araştırmacılar okul öncesi çocukların saatte ortalama 76 adet sorduğunu belirtiyorlar
(Chouinard, Harris ve Maratsos, 2007). Çocuklar nesneleri kavradıktan sonra, yüksek
sandalyelerinden bir kaşık düşürmeyi veya gürültü yapıp yapmadığını görmek için
oyuncak çalmayı deneyebilirler. Daha önceleri psikologlar küçük
çocukların
“ön-nedensel” olduğuna, yani mantıklı olmadığına inanıyorlardı. Ancak ünlü
gelişim psikoloğu Jean Piaget (1929) tarafından önerilen bilişsel gelişim teorisinde
bunun doğru olmadığı gösterildi. Bununla birlikte, son 30 yılda sağlam bir deneysel
araştırma kuruluşu, bebeklik döneminde başlayan çocukların, bilim adamları gibi
etraflarındaki dünya hakkında sezgisel teoriler geliştirdiğini ve test ettiğini
göstermektedir.
0 yorum: